Yayınlar
En Son Çıkan Bölüm
Noblesse S 1.Bölüm %12.5 - %15
Archive for Mayıs 2022
Bu güncelde Useful Good-for-Nothing'in 42. bölümü ile sizlerleyim. Bir değişiklik yok aynen devam. Hatta 2022 senesinde iyi bir sistem oturttum. Biraz daha böyle devam edersem sonunu kesinlikle göreceğim bu webtoonun.
Useful GFN 42. Bölüm: Yandex Disk | One Drive
Uzun süredir siyasetle ilgili bir güncel yazısı yazmıyordum. Yazayım dedim ama sonradan fark ettim ki Hz. Besim Tibuk'un da dediği gibi boşa konuşuyoruz. Zaten kafa tasının içerisinde bir gram bile beyin olan kişi benim burada yazacaklarımı daha önceden gözlemlemiştir. Ayrıca politika ile ilgili her kes her yerde konuşuyor zaten.
Yine de bazı sevgi pıtırcıklarını tetikleyecek ırkçılık üzerine bir yazı yazacağım. Baştan söyleyeyim; ben kendimi ırkçı olarak tanımlıyorum. Ama olaysız zamanlarda sevgi pıtırcığına dönüşen klasik Türk milleti gibi bir olay olduğunda şunları asalım, şunları keselim diye ortalığı da yıkmıyorum.
Öncelikle beni ırkçı yapan Recep Tayyip Erdoğan ve onun partisinin yıllardır yürüttüğü politikalardır. 2012 veya 2013 yılıydı. Fakir olduğum için devlet yurdu çıkmamıştı. O zamanlar Karabük'te bir özel yurtta yaşıyordum. Parasızlıktan bir sabah erken kalkarak tütün almak için kilometrelerce yolu yürümeye başladım. Tam çarşıya yaklaşmışken at hırsızı tipli biri durdurdu beni. Hakkari'den çalışmaya gelmiş, iş bulamamış, memleketine gidecek parası yokmuş, Ankaraya gidebilse yetermiş. En az yarım saat beynimi s*kti o. çocuğu. En sonunda şu lanet olasıcaya minübüse binmeyerek tasarruf ettiğim iki, üç lirayı vereyim de s*ktir olup gitsin kahpenin evladı düşüncesiyle bozuk para verdim. Ben para verince daha da ısrarcı olmaya başladı o***nun evladı. Ben de bir noktadan sonra sinirlendim. Verdiğim bütün paraları geri aldım. Yolun ortasında dakikalarca bağırdım, çağırdım, sonra da hızlı hızlı yürüyerek uzaklaştım.
Kısaca beni gözüne kestiren bir o. çocuğu yarım saatten fazla zamanımı çaldı ve sinirlendirdi beni. Koca Karabük ve Safranbolu'da para istenecek en son adamlardandım ben. Aylardır parasızlıktan okula yürüyerek gidip geliyordum. Yol kısa da değildi. Yol parasından biriktirdiğim paranın bir kısmına tütün alıyordum, bir kısmıyla da ayda bir kere filan arkadaşlarımdan geri kalmayayım diye gezerken harcıyordum.
Tüm bu olaylar olurken AKP iktidarı teröristleri sanki hiç eline silah almamışlar gibi suçlarını siliyordu. Sevgi pıtırcıkları da artık analar ağlamayacak diye ortalıkta cirit atıyordu. Bu tarz üç, dört olay daha başıma gelince bir daha kürt görünce onu tanıyana kadar uzak durmaya başladım. Eğer bir Kürtle tanışmış ve kötü ahlakının olmadığını veya az olduğunu anlamışsam Türklerle aynı kefeye koyarak arkadaşlık kurmaya devam ediyorum.
Sonrasında Suriyeliler geldi. Yine her tarafta at hırsızı tipli insanlar dolaşmaya başladı. Yıllar geçti, adamalar Türkçe öğrenmeden, vergi vermeden, emek harcamadan ülkenin tüm nimetlerinden yararlandılar. Ben de onlar gibi başka bir ülkeye göçmek istiyorum ve yıllardır araştırıyorum ama Türkiye gibi kimliğini bile bilmeden ülkesine yabancı alan bir ülke görmedim ben. Mesela latin amerikadaki bazı ülkelere turist vizesine başvurur gibi oturma iznine başvurup uzun süreli oturma izni alabiliyorsun. Ama Schengen vizesi daha az evrak istiyordur herhalde, o kadar fazla evrak teslim etmeni ve 150 dolar civarı para yatırmanı istiyorlar. Ayrıca kötü Bangladeş bir milyondan fazla Arakanlıyı kamplarda tutarak halkın arasına karışmasına izin vermedi. Ama koskoca Türkiye Cumhuriyeti mültecilerle baş edemedi.
En son da Afganistan, Pakistan derken ülke ortadoğunun çöplüğüne döndük. En kötüsü de bunlar Türkiye'ye Türk gibi yaşamak için gelmiyorlar. Türkiye'de kendi ülkelerinde yaşamak için geliyorlar. Hatta bazıları Türkiye'yi kendi ülkelerine çevirmek için geliyor.
Kısaca bu iğrenç manzaraları gördükçe ırkçı oldum. Kimseye sadece ırkı yüzünden kötü muamele yapılmaması taraftarıyım. Ama kusura da bakmayın bu at hırsızlarının arasında dış görünüşten ve ırktan hareketle ön yargılı olarak insan seçmek de zorundayım. Farkındayım bu ön yargı genç veya cahil kişilere zalimce gelebilir. Size şöyle bir örnek vereyim: Köpekler kurtlardan evrimleştirildi. Yani kurtlar insanların yanına gelip saldırmadan onlarla birlikte yaşayabilir. Ama kurtların çoğu saldırgandır ve görüldüğü zaman kaçılması gerekir. Aynı şey diğer insan ırkları için de bu kadar keskin olmasa da var. Seninle farklı bir toplumda büyümüş ve sana zarar verecek davranışları olan kişilere ön yargılı yaklaşmak kadar doğal bir şey olamaz. Atalarımız bir kere aslan görmüş "aaa bu ne" demeye kalmadan aslan saldırmış. İkinci kez aslan görmüş. "Bu hayvan bize saldırmıştı" diyemeden aslan yine saldırmış. Sonrasında artık laf bitmiş aslanı gördükleri gibi kaçmaya başlamışlar. Irkçılıkta da bu basit ama doğal olarak oluşan davranışın yattığını düşünüyorum.
Tabii ön yargılı yaklaşırken o toplumun içinden de kısır döngüyü kırmış ve kendilerini ahlaki olarak geliştirmiş insanların olduğunu unutmamak lazım. Ayrıca ben Türk milleti en büyük, en güçlü, en üstün ırktır gibi şeyler de demiyorum. Aksine Avrupa'ya gitsem gördüğüm Türklere Afganistanlı muamelesi yaparım,
Ayrıca ben Afganistanlılara da, Pakistanlılara da, Suriyelilere de karşı değilim. Ama her şeyin bir usulü var. Suriyeliler sadece kamplarda ikamet etse, aramıza karışmalarına izin verilmeseydi. Diğer ülkelerde olduğu gibi sadece Türkiye'nin uyguladığı vize politikasının şartlarını yerine getirebilen Suriyeli, Afgan ve Pakistanlılar ülkemize gelseydi, tüm bu sorunlar ortaya çıkmayacaktı. Şimdi emek vermiş, para vermiş, bilgi ve potansiyeli olan Pakistanlı öğrenci de Türk kızlarının videolarını, fotoğraflarını çeken sapıklarla aynı kefeye konulacak. Yazık değil mi?
Bu yazıyı okuyan ve aklınca bana ders vermek için yorum yazmayı düşünen sevgi pıtırcığı, Boşuna yorum yazma çünkü yazdıkların s*kimde bile değil. Eğer bu kadar çok seviyorsan git pakistanlılarla, afganistanlılarla kaynaşmayı dene. Sana defalarca tecavüz edip öldürdüklerinde anlarsın beni ama iş işten geçmiş olur.
En ufak şeylerde kıyamet kopmuş bir gaza gelen her defasında provakatörlere kolaylıkla yem olanlara da sesleniyorum. Yukarı da defalarca yazdım; bir ırkın her bireyi aynı değil o yüzden "en iyi ... ölü .....'dür" tarzı yorum da yazılmasına karşıyım. Sizin de yadıklarınız s*kimde bile değil.